Berlin Gezi Rehberi

Berlin Gezi Rehberi

Berlin’e o kadar çok gitmişiz ki! Her gittiğimizde de farklı yerlerini keşfettik. Durum böyle olunca kapsamlı bir rehber yazmanın zamanı gelmişti. O zaman gelsin Berlin gezi rehberi!

Berlin Gezi Rehberi

Berlin gezi rehberi yazımızda Berlin’e ulaşım, Berlin’de konaklama, Berlin’de toplu ulaşım, Berlin’de gezilecek yerler, Berlin’de yeme içme, Berlin sembolü ve Berlin’de yılbaşını detaylıca anlattık. İşte Berlin gezi rehberi! Ayrıca Berlin’den günübirlik gidebileceğiniz Sachsenhausen Toplama Kampı’nı anlattığımız, Sachsenhausen Toplama Kampı gezi rehberi yazımız da ilginizi çekebilir.

Berlin’e Ulaşım

Berlin’e havayolu, araba, tren ya da otobüsle ulaşmak mümkün. Biz Stuttgart’tan yaklaşık 6 saatte trenle gittik. Eğer yılbaşı zamanı gitmek istiyorsanız biletleri erken almakta fayda var. Çünkü fiyatlar bir anda çok artabiliyor. Ayrıca Hamburg’tan buraya ulaşmak isterseniz otobüsle çok uyguna gelebileceğinizi de söylemiş olalım ve sadece 1 saatte gelmeniz mümkün!

Berlin’de Konaklama

Berlin’de konaklamak için bir sürü seçenek mevcut. Biz daha önce Steps Hotel’de kalmıştık ve genel olarak memnun kaldık diyebiliriz. Geceliği yaklaşık 50 Euro. Ayrıca bir diğer gittiğimizde ise Airbnb’de kalmıştık. Airbnb fiyatları ise geceliği yaklaşık 60 Euro’dan başlıyor.

Berlin’de Toplu Ulaşım

Berlin çok büyük bir şehir olduğundan gitmek istediğiniz yerler birbirlerinden uzak olabiliyor. Durum böyle olunca da kısıtlı vakti yola kaybetmemek adına toplu taşıma bileti almak çok mantıklı hale geliyor. Bir de eğer müze gezmeyi seviyorsanız sizin için daha da avantajlı bir seçenek mevcut! Berlin Welcome Card! Bu kart ile kalacağınız günleri sık sık toplu taşıma kullanacağınız ve müze gezeceğiniz şekilde planlarsanız çok uyguna bir sürü yer görmeniz mümkün. 

En az 48 saat, en çok da 6 günlük kart seçenekleri var. Bu kartla şehir içi ulaşımı istediğiniz kadar kullanabiliyorsunuz ve bazı müzelerin giriş ücretleri de yarı fiyatına düşüyor. Bir bakın deriz! Berlin Welcome Card’ı online alabileceğiniz gibi Berlin’e vardığınızda tourist info’lardan da alabilirsiniz, linki bıraktık.

Berlin’de Gezilecek Yerler

Berlin’de o kadar fazla gezecek yer var ki. Eğer hakkını vermek istiyorsanız en az 1 hafta burada zaman geçirmelisiniz bizce. Bizim gözümüzden Berlin’de gezilecek yerler!

Brandenburger Tor

Berlin’in sembolü Brandenburger Tor’dan başlamazsak olmazdı! Brandenburg kapısı soğuk savaş sonrası barışı ve birliği temsil ediyor. Üzerindeki heykeli Fransızlar tam 8 yıl rehin tutmuş. İkinci Dünya Savaşı’nda zarar görse de bombalanmadığı için hala günümüze kadar gelebilmiş.

Ayrıca yıl boyunca birçok açık hava etkinliğine ev sahipliği yapıyor. Berlin’in en turistik yeri olduğundan, boş yakalamak istiyorsanız çok erken saatte gitmenizde fayda var.

Reichstagsgebäude

Burası cam kubbeli parlemento binası. Dünya’da en çok ziyaret edilen parlemento binası burasıymış. İsterseniz binadaki cam kubbeye çıkmanız mümkün! Eğer böyle bir fikriniz varsa, olabildiğince erken rezervasyon yapmanızı öneririz. Reichstag biletleri için linki bıraktık.

Holocaust-Mahnmal

Brandenburger Tor’a çok yakın olan Holocaust-Mahnmal anıtı Naziler tarafından katledilen Avrupalı yahudiler için yapılmış ve anıtın girişi ücretsiz. Bu anıt yaklaşık 19000 metrekare alana yayılan farklı uzunluklardaki 2711 beton bloktan oluşuyor. Labirent oluşturan bu bloklar sizi düşünmeye teşvik etmek için bu şekilde dizayn edilmişler.

Potsdamer Platz

İkinci Dünya Savaşı sırasında darmadağın olan bu meydan günümüzde modern binaları ve ışıklarıyla her saat haraketli bir yer haline gelmiş. Bizce burayı akşam ışıklarıyla görmelisiniz.

Siegessäule

Tiergarten’dan geçen yoldan ilerledikten sonra Siegessäule’ye ulaşıyorsunuz. Çok büyük bir kavşağın ortasında yer alan bu sütun Prusya zaferini temsil ediyor. Prusya’nın o dönem kazandığı savaşlar Almanya’nın birleşmesinin temellerini oluşturmuş. Bu zafer sütununun üst katından şehrin şahane panoramik manzarasını izlemeniz de mümkün. Ücreti yetişkinler için 3.5 Euro, öğrenciler içinse 3 Euro. Ayrıca ilginç bir şekilde Barrack Obama bu zafer sütunu önünde seçilmesinden önceki sene konuşma yapmış.

Madame Tussauds Museum

Burası birçok ünlünün balmumu heykellerinin olduğu bir müze. Eğer daha önce böyle bir müzeyi gezmediyseniz, bizce kesinlikle görmelisiniz. Gezi planınızda buraya en az 3 saat gibi bir süre planlamanızda fayda var. Güncel Madame Tussauds müze giriş ücretleri için linki bıraktık. Bu müze için biletinizi online almanızda fayda var. Çünkü bilet fiyatları böyle daha uygun oluyor.

Ritter Sport

Eğer siz de bizim gibi çikolata aşığıysanız, rengarenk çikolata dünyası Ritter Sport’a uğramadan olmaz. Burada rengarenk çikolatalardan kendi isteğinize göre paket oluşturabilir, çocuğunuzla kendi çikolatanızı üretebilir ya da hazır paketlerden istediklerinizi satın alabilirsiniz. Bizim çok sevdiğimiz bir çikolata markası olduğu için burada geçirdiğimiz zamandan çok keyif almıştık. Ritter Sport Schokowerkstatt (çikolata atölyesi) için kişi başı 10 Euro ücret ödemeniz gerekiyor ve sadece belirli saatlerde var. Bu atölyeye katılmak için önceden yer ayırtmanızda fayda var. Atölye 1 saat 15 dakika sürüyor.

Museuminsel

Eğer Unter den Linden bulvarı üzerinde yürümeye devam ederseniz, Museuminsel’e ulaşıyorsunuz. Burası birçok müzeye ev sahipliği yaptığı için böyle adlandırmışlar.

Pergamonmuseum

Pergamonmuseum Museuminsel’de bulunan ve bizce mutlaka görülmesi gereken bir müze. Bu müze için gezi planınızda en az 3 saat ayırmanız gerektiğini söylemiş olalım. İçeride eski Yunan ve Roman uygarlıklarından devasa büyüklükte etkileyici eserler var. Ayrıca çok değerli islam eserlerini de burada görmeniz mümkün. Eserlerin birçoğunun buraya geliş hikayeleri bir hayli düşündürücü.

Müzedeki eserler arasından bizi en çok etkileyen eserlerden biri İştar kapısı oldu. Mezopotamya’da Yeni Babil İmparatorluğu’nun savaş ve aşk tanrısı İştar’a ithafen yaptırdığı kente giriş kapısı bu. Birinci Dünya Savaşı öncesi Osmanlı İmparatorluğu’nun hükmettiği topraklarda yer alan bu kapı, imparatorluğun çöküşüyle birlikte bölgeyi ele geçiren İngilizler’in eline geçmiş. Sonrasında Almanlar İngilizler’le anlaşıp bu eseri Berlin’e getirmişler.

Bir diğer etkileyici eserse Pergamon Altar! Eski Yunan kralı Eumenes II’nin yaptırdığı eserin üzerinde bir savaşın anlatıldığı frizler var.

Berliner Dom

1700’de inşa edilen bu katedral içinde hiç piskopos yaşamadığı için gerçek bir katedral olmamış aslında. Bunun dışında katedralin içi kadar dışı da çok görkemli ve önünde dinlenebileceğiniz yemyeşil bir alan var.

DDR Museum

Burası şimdiye kadar gittiğimiz en interaktif müze! Müze Alman tarihini yaşam, devlet ve ideoloji gibi başlıklara ayırarak interaktif şekilde anlatıyor ve girişi ücretli. DDR müzesi güncel bilet fiyatları için linki bıraktık.

Fernsehturm

DDR müzesinden sonra Alexanderplatz’a yürüdüğünüzde TV kulesine ulaşıyorsunuz. İsterseniz kulenin tepesine çıkıp şehrin manzarasını izlemeniz mümkün. Aynı zamanda şimdiye kadar gördüğümüz her TV kulesinde olduğu gibi burada da bir restoran var. Yetişkinler için ücret 24,5€. Açıkçası bize pahalı geldiği için bu kuleye çıkmamıştık. Bunun yerine eğer şehrin manzarasını izlemek istiyorsanız, bizim tavsiyemiz Siegessäule. Hem çok daha uygun hem de şahane bir orman ve şehir manzarası sizi karşılıyor.

Berliner Mauer

Almanya İkinci Dünya Savaşı’nı kaybedince, Berlin Amerikalılar, Fransızlar, İngiltereliler ve Sovyetler arasında paylaşılmış. Kısa süre sonra batıda bir ittifak oluşmuş, fakat doğudaki Sovyetler buna katılmak istememiş ve doğuda otoriter bir rejim uygulamışlar. Bu yüzden çok fazla insan doğudan batıya doğru kaçmaya çalışmış. Bu kaçışların önüne geçmek için de Berlin duvarını yapmaya karar vermişler.

Dolayısıyla Berlin duvarını doğu Almanya’yı batı Almanya’dan ayırmak için kullanmışlar. 1961’de yapımına başlanan bu duvar, aynı zamanda “utanç duvarı” (Schandmauer) olarak da tarihe geçmiş.

Duvarın doğu yönüne bakan tarafını kaçmaya çalışanları kolayca tespit edebilmek için beyaza boyamışlar. Öte yandan batıya bakan tarafına ise grafitiler yapmışlar. Ayrıca doğu tarafında insanlar kaçamasın diye duvar boyunca çelik kapanlar, mayınlar ve gözetleme kuleleri kurmuşlar.

Günümüzde Mühlenstraße üzerindeki east side gallery duvarın ayakta kalan ve en çok ziyaret edilen noktası. Göreceğiniz grafitiler ne kadar güzel olsa da, o zamanlar insanların yaşadığı dramı düşündüğünüzde burası çok daha anlam kazanıyor.

Oberbaumbrücke

Berlin duvarının doğu galerisi tarafından yürümeye devam ettiğinizde bu iki katlı köprüye ulaşıyorsunuz. Köprünün mimarisi çok etkileyici. Kreuzberg ve Friedrichshain arasında olan bu köprü Berlin duvarının yaya geçiş noktalarından biriymiş.

Kreuzberg

Burası çeşitli kafeleriyle çok renkli bir atmosfere sahip bir bölge haline gelmiş. Bizce gezinizde buraya da şans vermelisiniz.

Deutsches Technikmuseum

Alman Teknik müzesi gezdiğimiz diğer bir müze. Burada otomobillerden lokomotiflere, uçaklardan bilgisayarlara birçok farklı alanda kullanılmış teknolojiler hakkında bilgi bulabilirsiniz. Biz o kadar çok sevmiştik ki, kısıtlı zamandan ötürü her yerini gezemediğimiz için Berlin’e tekrar gittiğimizde buraya mutlaka uğrayacağız. Deutsches Technikmuseum güncel bilet fiyatları için linki paylaştık.

Checkpoint Charlie

Burası Berlin duvarının doğu ve batı Berlin arasındaki en çok bilinen geçiş noktasıymış. Şuan turistlerin ilgisini çeken bir nokta haline gelmiş durumda.

Berlin’de Yeme İçme

Mustafa’s Gemüse Kebap

Almanya’nın en meşhur ikinci dönercisi! İlki Stuttgart’taki Alaturka! 🙂 Berlin’e geldiyseniz bu dönerciye mutlaka uğramalısınız! Çünkü Almanya’daki dönerler Türkiye’dekilerden bir hayli farklı. Burada dönerler aşırı dolu oluyor ve içerisine yoğurtlu, acılı soslar, yeşillik, domates, soğan gibi yancılar konuyor. Bunların dışında Mustafa’s Gemüse Kebap ek olarak dönere sebze kızartmaları da koyuyor ve inanılmaz lezzetli! Her şubesinin önünde baya uzun kuyruklar olması da ne kadar sevildiğinin göstergesi.

Berlin Gezi Rehberi – Berlin Sembolü

1700’lerden beri Berlin’in armasında yer alan ayı figürü Berlin’in sembolü haline gelmiş. 300 yıl öncesine kadar Berlin çevresindeki ormanlarda hala ayı bulunabiliyormuş ama avlanma ve şehrin genişlemesiyle birlikte yavaş yavaş ortadan kaybolmuşlar.

Ayrıca Berlin’in birçok noktasında görebileceğiniz renkli ayılar ise 2001’deki ”Buddy Bear Berlin Show”’un bir parçası olarak dizayn edilmişler ve eğlenceli tasarımlarıyla günümüzde de turistlerin ilgi odağı olmaya devam ediyorlar.

Berlin’de Yılbaşı

Berlin’de yılbaşı kutlamaları şehrin her yerine dağılmış durumda. Ayrıca Avrupa’da en iyi sokak kutlamalarının olduğu şehirlerden biri. Her yıl en görkemli kutlamalar Brandenburger Tor ve Siegessäule arasında oluyor. Alana girişte çok sıkı bir polis kontrolünden geçiyorsunuz. Dolayısıyla çantanızda alkol, kesici aletler ve elektronik aletlerin (telefon, kamera dışında) olmaması gerekiyor. Çünkü bulurlarsa alana girebilmeniz için bunları çöpe atmanız gerekiyor.

Bunun dışında alanda canlı müzik için sahne kuruluyor ve büyük ekranlarla alanın en gerisindeki kişilerin bile sahneyi görebilmesini sağlıyorlar. Ayrıca alanda fast food, bira, Glühwein (sıcak şarap) ve hediyelik eşya stantları kuruluyor. Yemekler normal fiyatlardayken, hediyelik eşyaların çok pahalı olduğunu söylemiş olalım.

Alanda çeşitli ışık gösterileri ve havai fişekler de görmeniz mümkün. Maalesef Almanya’da özellikle yılbaşında adım başı havai fişek atıldığını görebilirsiniz. Kuşların zarar görmemesi için keşke havai fişekli etkinlikleri yasaklasalar. 😞

Berlin’deki etkinliklerle ilgili linki bıraktık.

Böylece Berlin gezi rehberi yazımızın sonuna geldik!

Sizin de Berlin’de sevdiğiniz yerler var mı?

Ayrıca Sachsenhausen Toplama Kampı Gezi Rehberi, Prag gezi rehberi – Prag’ta 2 gün, Tübingen gezi rehberi ve Konstanz gezi rehberi ve araç üstü çadır kampı yazılarımız da ilginizi çekebilir.

Biz Instagram, Facebook ve YouTube‘ta da varız, bekleriz 🙂

Zeen is a next generation WordPress theme. It’s powerful, beautifully designed and comes with everything you need to engage your visitors and increase conversions.

0
Düşüncelerinizi bizimle paylaşın!x